CEBAXCUR'DAN BIR PORTRE SAID ELCI

BIRINCI BÖLÜM

CEBAXCUR'DAN BIR PORTRE SAID ELCI

"Bir kusagin dikttigi agacin gölgesinden gelecek kusaklar serinler."
Cin Atasözü.

Said Elci Kürd siyasetinde iz birakan bir sahsiyettir. Kurdistan tarihinde cok konusulan,tartisilan bir sahsiyet olan Said Elci'nin portresinin profilini yazmaya calisacagim. Said Elci'nin sehadeti yakin dönem tarihimizde Kürd örgütlerinin icinde yasanan ilk tasfiye hareketi olarak anilmaktadir. Cebaxcur cografyasindan cikan bu sahsiyetin ömrü'nün 46 yillik yasami icinde yasadigi olaylar,durusu,azimli ve kararli bir dava adami oldugunu göreceksiniz. Said Elci hakkinda cok seyler yazilip,cizildi. Yazilanlar genelde sehadettine iliskin Dr.Sivan "Said Kirmizitoprak" la yasanan o talihsiz ve tarihimize kara yara olarak gecen olaya iliskindir. Ben merhum Said Elci'nin sehadettin'den ziyade onun bilinmeyen yönlerini mümkün oldugunca anlatmaya calisacagim.

Said Elci ve Dr Sivan olayi malumunuz tarihimizde uzun süre bir sir perdesi olarak kaldi. Son dönemlerde bu olaya taniklik yapan bazi sahsiyetler dogrusunu yaparak, suskunluklarini bozarak trajik olan bu olay hakkinda cok önemli ve bilinmeyen bazi sirlari aciklamalari cok sevindiricidir. Tarihimiz'de kara yara olarak bilinen bu olay'a nester vurulmasi en dogrusuydu. Cünkü bu karanlik olay'in aydinlanmadan sirlariyla beraber bilgilerin gömülmesi'ni halkimiz hak etmedigini düsünüyorum. Hicbir sey sevgili Kürd halkindan gizlenmemelidir. Uzun bir süredir Cebaxcur üzerinde yazdigim yazilarin agirlikli bölümü portreler üzerinedir. Said Elci'yi yazmamin nedenide bundandir.

Cografyamizda yasadigimiz dönem'in cok hassas oldugunu biliyorum. Bu konu zaten son 1,2 yildir bir cok Kürd sitesinde detaylariyla tartismalara,atismalara kadar gittigini biliyoruz. Yakin tarihimizdeki bazi Kürd olusumlari iki Said'ler olayinda taraf oldugunu biliyoruz. O yüzden Said Elci'nin sehadetiyle ilgili kisir-döngülere girmeyecegim. Ama sunu belirtmek isterimki tarihin sayfalarina cevirip,yazarken ve yorumlarken dogru olan,tarihten husumet cikarmak degil,tam aksine insanlari dostluk ve uzlasmaya götürecek duygu ve düsüncelerin tomurcuklanmasini saglamaktir.Maalesef bu temenilerimiz hayat bulmadigi gibi taraflar,bölgecilik,önyargilar,dezenformasyon bilgiler toplumumuz'da kutuplasmalara kadar gitmisti.

Said Elci ortaokulu okumak icin Cebaxcur'dan Erzuruma okumak icin evden kacarken,babasi tarafindan yakalanip köyüne getirilir. Iste bu olay hayati'nin dönüm noktasidir.Siyaset yapttigi dönemlerde muhalifleri,cok bilmis Kürd aydinlari tarafindan Said Elci'nin akademik egitim yapmadigi, hep aleyhine bir koz olarak kullanilmistir. Sunu söyleyebilirimki bu bilmis Kürd aydinlari,diplomali aydinlar Said Elci'nin eline su dökemezlerdi. Said Elci bir aydin olmaktan ziyade bir Kürd intelligenistasi ve siyasetcisidir. Bu kategoriye giren kisiler kendi toplumlari'nin sorunlarini,toplumun iliskiler icinde bulundugu öteki toplumlarla baglantilari icinde kavrayabilen kisilerdir. Bilgisini,duygu ve düsüncelerini kendi halkina anlatabilen,onlara cözüm yollari öneren ve politik yönü olan kisilerdir.

Kürt intelligenistasi kesimi icinde Melle'ler agirlikta olmakla beraber,azda olsa siyasi kimlik tasiyan ve toplumsal sorunlariyla ugrasan bir kac örnek yakin tarihimizden vermek istiyorum. Cigerxun,Liceli Fehmi Bilal,Said Elci,Terzi Niyazi usta,Terzi Semsi usta,Feqi Hüseyin sagnic,Abdulmelikfirat ve Mehdi Zana'yi bu kategoriye koyabiliriz. Kurdistan ulusal mücadelesinde ideolojik insaa sürecinin yogun yasandigi 1970'li yillar sonrasi bu kategoriye giren cok yetkin insanlar cografyamizda yetistirildi. Kürd intelligenistasi bir cok örgütsel olusum icinde olsun, internet sitelerinde yakinen tanidigim bir cok insan'nin makaleleri,siyasi aktiviteleri toplumumuz üzerinde cok etki yarattigi bir gercektir.

Said Elci hakkinda yazilan ve söylenen bir, iki anekdota deginmeden gecmiyecegim. Musa Anter hatiralar kitabinin ilkinde 49'lar yargilamasinda tutuklu bulunan Kürd sahsiyetlerinin sagci,solcu olarak nitelendirmis olup,Said Elciyi'de sagci olarak göstermesine Sosyolog Ismail Besikci bu belirlemenin yanlis, bilim disi ve haksiz oldugunu ortaya koyuyor. Cünkü, Said Elci'nin siyaset yapttigi dönem ve kosullarini ortaya koyarken,döneme tekkabül eden kosullarda Kuran-i Kerim'i Kürdce okumak,Kürdce konusmak'ta,bunun mücadelesini vermek, devrimcilik ve ilericilik olarak kabul etmek gerekir.Yine DDKO mitinglerinde aydin ve sosyalist kesimin agirlikli olusturdugu TIP kanadin'nin mitinglerinde Dr Tarik Ziya Ekinci,M.AliAslan,Kemal Burkay'in (v.s) hitabetleri toplumu fazla etkilememistir.

Said Elci'nin temsil ettigi T-KDP kanadinin icinde agirlikli olan intelligenista kesimi halk icinde daha'da etkili olmusturlar.Bir gercegi daha vurgulamak gerekirse, tarihte isim olarak DDKO mitingi olarak gecen ama T-KDP agirligi ve damgasi oldugunu söylersek daha gercekci olur. Mesela Lice mitingine Cebaxcur'dan katilan bir yakinim o dönemdeki anisini söyle anlatiyordu. Miting basladiginda TIP adina Dr Tarik Ziya Ekinci konustu,Lice'li bir aydin ve politikaci olmasina ragmen konusmasi'nin ana temasi isci,emekci,baris ve sosyalizm agirlili oldugu icin toplum üzerinde etkisinin ,olmadigini söyleyebilirim. T-KDP adina merhum Said Elci'nin Kürdce konusmaya baslamasi ve ulusal temayi ve güneydeki Molla Mustafa Barzani'nin hareketinin mücadelesine agirlik vermesi,Kürd halki üzerine uygulanan irkci,soven ve asimlasyon politikalarindan bahs etmesi ile bos olan meydanin birden kalabaliklasttigi, halen hafizamdadir.

Said Elci toplumun o dönemdeki özlem ve taleplerinin ne oldugunu,cesur,mücadeleci ve bir halk önderi oldugu icin konusmasi ruh ve heyecan veriyordu. O dönemdeki TIPin politikasi zaten Kurdistanda hayatta bulmadi. TIP icinde politika yapan bir cok Kürd aydini zamanla partiden ayrilarak, anti-sömürgeci Kürd örgütleri icinde yeraldilar. Naci Kutlay'in 49'lar dosyasi adli kitabinda "sayfa 239" o dönemlerde Said Elci ile ilgili yazdigi cok ilginc bir anekdotu sizinle paylasmak isterim. " Said Elci ABD Istanbul baskonsoloslugu'na yazdigi bilirkisi tarafindan saptanan mektupta,"17 milyonluk zinde bir Kürd devleti'nin ABD'nin menfaatlerini Ortadogu'da daha iyi koruyacagi " yazilmisti. O günlerde hic kimse bunu garipsemedi. Said Elci'yi ABD'nin ve emperyalistlerin adami olmakla suclamak hic kimsenin aklina bile gelmedi.1970 ve 1980'li yillari animsayinca aradaki farki insan daha iyi anliyor.

Dr Naci Kutlay'in merhum Said Elci ile ilgili bundan yaklasik 50 yil evvel yazdigi bu tesbit cok önemlidir. Said Elci'nin o dönemdeki bu söylemi, giyabinda duygu ve düsüncelerini empatik analizini yaparsak,günümüzde Güney-Kurdistan'da KDP ve YNK'nin , ABD ile diplomatik ve siyasi iliskileri o günkü Said Elci'nin istek ve duygulariyla örtüsttügünü,hayat buldugunu görüyoruz. Said Elci düsünün, o dönemde bu fikirleri cesaretle savunmustur. O dönemde ABD'yi savunmak sagcilik,emperyalizmin adami olmakla karsi,karsiya gelmektti. Zaten yillarca bazi Kürd siyasetcileri sosyalistleri'de zamanini bu temelde bosuna heba etmedilermi?SSCB,Arnavutlu,Küba,Cin'deki siyasi gelismeleri ezbelemislerdi. Dünya cografyasinda bircok yeni devletlerin ortaya cikmasi ,haritalarin degismesi, siyasi dengelerin alt-üst oluslari ,maalesef Kürd sosyalist ve solcularinda'da degisim ve dönüsümü'nü hizlandirmistir.

Said Elci'nin sehadetti hic kuskusuz Cebaxcur üzerinde büyük tahribatlara neden olmustur. Said Elci'nin T-KDP kurulusundan önce'de Cebaxcur'da ideolojik ,tarihsel ve kültürel alanlarda faaliyetleri cok yogun olmustur. Cebaxcur'a Kürdce alfabe,yayin organlari'ni iliskide oldugu ve örgütledigi insanlar araciligiyla halka ulastiriyordu. Cebaxcur'da ögretmen,melle,esnaf ,memur ve avukat kökenli bircok kisi'yi örgütlemistti.Bu insanlar o dönemde cocuklari'nin isimlerini Kürdce koymuslardi. Cok iyi hatirliyorum Said Elci'nin sehadetiyle bu insanlarin cogu ulusal cizgiden uzaklasmislardir. Said Elci'ye yapilan bu komployu bu kesimler iclerine sindirmedikleri gibi,devlet yasanan bu zaafiyeti Cebaxcur'da cok iyi kullandigi görüsündeyim.

Said Elci'nin sehadet edildigi alan,ve taraf olan kesimlerin bilinmesinden dolayi Cebaxcur'da bu olay bir güvensizlik ortami yaratmistir. Kürd siyasettinden kopan bircok aileyi taniyorum sonradan MHP'li oldular. cocuklari'nin Kürdce olan isimleri,sonradan dogan cocuklarinin isimleri Alper,Cengiz,Fatihlestti. Hatta,bir kisimi MHP saflarina katildi. Bu konu aslinda tarihi, sosyolojik,psikolojik boyuttunun iyi analiz edilmesi gereken bir konudur. Kisacasi Said Elci'nin sehadetti Cebaxcur'un siyasi dokusunu dumura ugratmistir.Said Elci'yi Cebaxcur'da taniyan insanlar'in , siyaset yapan cocuklarina,yakinlarina sürekli bir telkinleri vardir. Siyaset yapiyorsaniz Said Elci'yi kendinize örnek aliniz.Cünkü onun cesareti,durusu,mütevaziligi ve halkiyla bütünlesmesi insanlar üzerinde derin bir iz birakmistir.

Said Elci'le ilgili bu bölümde genel bazi tesbitler'de bulundum.Ikinci bölümde yasam öyküsü,49'lar,23'ler,Kütahya sürgünü,Antalya durusmasi konularini yazmaya calisacagim. Yine, Said Elci'nin cocuklugu,Istanbul,Diyarbakir,Cebaxcur ve Güney Kurdistan'da sehadettine kadar gecen süreci kronolojik bir profilini cizmeye calisacagim. Ayrica Said Elci'nin iliskide oldugu ve etkilendigi insanlar,yasadigi köy ve cevresinin kisa'da olsa bazi bilgileri anlatmaya calisacagim. Selamlar,

Orhan Zuexpayij


++++++++++++++++


CEBAXCUR'DAN BIR PORTRE SAID ELCI. -3-

ÜCÜNCÜ BÖLÜM

CEBAXCUR'DAN BIR PORTRE SAID ELCI.

"Halk kütlesi yerde yatan bir saman gibidir. Büyük adamlar,yani kahramanlar ise, gökten düsen ,samani tutusturan,halk kütlelerini canlandiran ve harekete getiren bir simsek gibidir."

Thomas Carlyle,

Said Elci özelde Cebaxcur, genelde Kurdistan'da toplum üzerinde derin iz birakan bir halk önderiydi. Said Elci'yi yakinen taniyan bircok dava arkadasi, Kürd siyasetcileri ve halktan insanlar ondan cok etkilenmislerdir. Kürd siyasetinde son dönemlerde yasanan kirlilikten dolayi bircok insan hakli olarak sitem ettiklerine tanik oluyorum. Mesela eski Nusaybin Belediye baskani Müslüm Yildirim'in 2005 yillinda serbesti dergisinde yapmis oldugu röportaj'da Said Elci'yi ögrencilik yillarinda tanidigini ve siyasi terbiyesini ondan aldigini,belirtmistir. Yine Said Elci'yi yakinen taniyan insanlarla yapttigim sohbetlerde bana aktardiklari bir iki anekdotu sizinle paylastiktan sonra,yasam öyküsünde yasadigi ve Kürd kamuoyuna mal olmus tarihi olaylari anlatmaya calisacagim.

1988 yilinda merhum "Mamoste" Feqi Hüseyin Sagnic'a misafirlige gitmisttik. Feqi Hüseyin bizi tanimadigi icin, oglu araciligiyla tanisma firsatti bulup,Kürd sorunu üzerinde sohbet etmek istiyorduk. Tabii Feqi'nin bize Kürdce sordugu ilk soru nerelisiniz? Cebaxcur'lu oldugumuzu söylemekle beraber, Kürdce'nin kurmanci lehcesini anliyoruz,ama konusmada kendimizi iyi ifade etmedigimizi önceden belirtmek istiyoruz, mamoste dedik? Feqi duraksadi ve dediki? hem Kürdsünüz,hemde Kürdce bilmiyorsunuz,kusura bakmayin ben sizinle konusmam,dedi.Feqi Hüseyin'e Kürdce'nin zazaca lehcesi ana dilimizi cok mükemmel bildigimizi belirterek,kurmanci'yi yeteri kadar bilmedigimiz icin kendimizde bir eksiklik olarak görüyoruz,dedik.

Feqi Hüseyin bize dediki?Said Elci'yi taniyormusunuz? evet deyip,agabeyi yakin komsumuz olmakla aileyi'de yakinen tanidigimiz gibi dostluklarimizin oldugunu belirtince o halde kendinizi af ettirdiniz,dedi. Hem Said Elci'yi tanimaniz,hemde kendi ana dilinizi iyi bildiginiz icin sizinle konusacagim. Kürdce dili üzerinde calismalarim devam ediyor,deyip,zaza'ca dilini bende bilmiyorum,buda bende bir eksikliktir. Zaza'ca dili üzerinde yazili bir eser varsa,bana temin edip gönderirsen cok iyi olur,dedi. Feqi Hüseyin'e daha sonra zaza'ca ilk yazili eser olan Melle Xase'nin mevlidini yollayip,üzerinde yapttigi calismalarda,kendisine cok agir bir dil olarak geldigini,söyledi. Merhum Feqi Hüseyin o gece sohbetimizin ana temasi agirlikli, Said Elciydi.

Feqi bize söyledigi suydu? Said cok dürüst,cesur ve mütevazi bir insandi. Said'in sehadettiyle sanki gözlerimi kaybettim. Feqi Hüseyin , siz Cebaxcur'luyum dediginizde? Said Elci gözlerimin önünden gelip gectti. Ne zaman Cebaxcur ismi anilsa merhum Said Elci aklima geliyor.Said Elci'nin sehadettinden sonra, Feqi Hüseyin ailesine moral verip, metanetli olmasi icin sevgi ve saygisindan olsa gerek o dönemdeTatvan'a davet ederek misafir olarak,agirlamistir. Feqi Hüseyin ayni zamanda T-KDP icinde ön saflarda yer almistir. Said Elci'yi yakinen tanidigi gibi ayni dava'dan yargilanmislardir. Kuzey Kurdistanda, günümüzde siyaset yapan legal,illegal bircok Kürd politikacisi ve liderlerini hepimiz taniyoruz. Fazla rastlamadigim bir nokta,parti tabanindan,yönetiminden insanlar kendi lider veya genel sekreterleri'nin düsüncesinden etkilendikleri ve sempati duyduklarini ifade ediyorlar. Ama,ben kendi parti sekreterim veya liderim'in terbiyesi'ni almisim,veya bu terbiye'le büyümüsüm söylemine dogrusu fazla rastlamadigimi önemli bir nokta oldugunu belirtmek isterim.

Said Elci siyasi kimligi'nin yaninda,halkinin icinde ön saflarda,fedakar,yardim severligi ,mütevaziligi ve en önemlisi'de sade bir aile yasami olmasidir. Acikca söylemek gerekirse mensup oldugu Kürd toplumu'nun inanc,kültür ve deger yargilarina bagli muhafazakar bir insandi. Onun tek hesabi Kürdlerin özgürlesmesiydi.Dünyasi,idealleri büyük bir insandi. Parti ici hesaplar,karyerist düsünce ve davranislar,tasfiyecilik,kisisel yasam sorunlari olmayan bir insandi. O yüzden insanlar onu liderlik vasiflarini,siyasi terbiyesini kendilerine örnek olarak alirlar. Bir baska animi sizinle paylasmak istiyorum. 1991 yilli'nin Haziran ayinda bir gurup gerilla Darahini,Lice,Pasur ücgeninde Geyikdere mintiqasinda sehid edilmislerdi. Cenazeler Lice sehitligindeki defin edilirken, Vedat Aydin Kürdce ve duygu dolu bir konusma yapmistti.

Vedat Aydin'nin konusmasindan sonra kitle dagildi. Ben bir iki arkadasla HEP ilce teskilatina gittik. Liceli bir genc bilmeden duygusal,küfür ederek bu gerillalari Cebaxcurlu'lar ihbar ettiler. Ben dogal olarak tepki göstererek bir ihbarci'nin yapttigi bir suc'u tüm Cebaxcurlu'lara yükleyemezsin. O arada 60,65 yaslarinda Kürd giysileri üzerinde Lice'li yasli bir amca genc cocuga bir tokat vurarak kovdu. Yanima gelerek Cebaxcurdan'mi geldin?evet deyince, ben Said Elci'nin talebesiyim,ayni zamanda 1975 yilindaki Molla Mustafa Barzani'nin yürüttügü harekete'de katilan birisiyim.O gencin yapttigi hatta'dan dolayi özür diliyorum dedi. Dogrusu , Cebaxcur'dan cok yürekli ve degerli insanlar cikmistir. Said Elci'leri bu toplum cok az yetisttirir,demesi beni cok duygulandirmistti. Yasli amca koruculuk yasasi cikttiginda encok Lice köyleri korucu oldugunu söyledi. Ama kisa sürede hatiri sayilir bazi insanlar devreye girince silahlari kisa sürede biraktilar. Vedat Aydin bu olaydan 1,2 hafta sonra kacirilarak sehit edildigini belirtmek istiyorum.

Said Elci'le ilgili bu iki anekdotu aktardiktan sonra Sait Elci'nin 1963 yili Haziran ayinda tekrar,budefa tarihte 23'ler olarak anilan bir tutuklama süreci yasar. Bu dava'dan yaklasik 10 ay tutuklu kalan Elci,birakildiktan sonra yönünü Istanbul'dan Kurdistana cevirip,Diyarbakir'a gelip yerlesir.Mesleki olarak'ta serbest muhasebecilik bürosu acarak yasamini idame ettirmeye calisir. 10 Temmuz 1965 tarihinde T-KDP'sini kuran ekibin icinde yer alir.T-KDP'nin basina Av Faik Bucak,genel sekreterligine Said Elci getirilir. Kod adi o dönemde Pesmerge-i Welat'tir. T-KDP'nin fikir babasi malumunuz Liceli Fehmi Bilal'dir. Partinin kuruldugu dönemlerde yaygin olan kani,IKDP yani Molla Mustafa Barzani'nin talimatlariyla kuruldugu söylenmektedir. Zaten parti'nin ilk genel baskani Faik Bucak'in 1966/Nisan ayinda IKDP gönderdigi mektupta kardes parti olduklarini ve hertürlü yardima hazir olduklarini bildirmistir. Faik Bucak'in 5 Temmuz 1966 yilinda bilinen güclerce sehid edilince Said Elci parti'nin basina getirilir.

Said Elci, 1967 yilinda Kurdistan tarihinde" Dogu mitingleri" organizatörleri arasinda ön saflarda yer alir. mitingdeki konusmacilar'in arasindaki en renkli simalarindandi. Hitabetiy'le miting meydanlarin
daki kitleye ruh ve heycan vermistir. Yazimin ilk bölümünde belirttmisttim. Mitinglerdeki kitle'nin cogunlugu kirsal'da ve halk kesimi icinde Kürd ulusalciligi ve yurtseverligi temelinde örgütlenen T-KDP'nin tabani'nin agirlikli oldugunu belirtmek gerekir. Iste bu kitle'yi örgütleyen Said Elci ve dava arkadaslariydi. Iste bu dönemlerde 49'lar dava dosyasi yaklasik 9 yil devam eder. Said Elci ve bir kisim arkadasi bu davadan dolayi hapis cezasi disinda Kütahya ili'ne 5 ay 10 günlük gözetim altinda,sürgün cezasina gönderilir. 1967 yili'nin sonlarinda sürgüne gönderilen Said Elci sürgündeyken 1968 yili'nin 18 Ocak'inda T-KDP'ye yönelik Kurdistan capinda operasyon yapilarak Said Elci ve arkadaslari tutuklanirlar.

Said Elci bu kez 11 kisi tutuklu 6 tutuksuz arkadasiyla birlikte T-KDP'yi kurmaktan ve idare etmekten Antalya cezaevi ve Agir Ceza Mahkemesinde tutuklu olarak yargilama süreci baslar.Mahkeme sürecindeki Said Elci ve arkadaslari Türk egemenlik sistemini ,sömürgeci mahkemelerin huzurunda yargiliyorlardi.Mahkemede yapilan savunmalar dava arkadasi Sakir Epözdemir tarafindan kitaplastirildi. Antalya mahkeme savunmalari mahkeme heyetine sapka cikartiyordu.1968 yilinda yapilan o savunmalarda verilen ifadeler ve kararli tutumlarindan dolayi Said Elci ve arkadaslari'nin Kürd halkina vermis olduklari mesaj günümüzde örnek bir davranis olarak halen konusulmaktadir. Said Elci'nin gerek yazili,gerekse sifahi ifadeleri tam bir manifesto niteligindedir.Zaten tutukanip,Antalya'ya götürüldügünde cezaevi müdürü ve savciyla arasinda gecen anekdotu,Sakir Epözdemir'in Ferhat Sagnic'la yapmis oldugu mülakati aktarmak istiyorum.

Antalya davasi tutuklu sayimiz 11 kisiydik. 70 gün Amed zindanin'da kaldiktan sonra külüstür bir otobüsle Kurdistan'dan uzaklastirilmak üzere Antalya'ya götürüldük.Antalya cezaevi önünündeSavci ve müdür bizi bekliyorlardi. Gurubun icinde en yaslimiz Sefik Issi idi. Cezaevi müdürü Sefik Issi'ya hitaben "ne o ihtiyar amca yoruldunmu?" diye sorunca Said Elci "evet beyefendi bir devlet bizleri kendi memleketimizde"Amed" de yargilamakta aciz kalip,külüstür bir otobüsle tam 36 saat ellerimizde kelepce bizi buralara getirirse hem biz yoruluruz,hem siz bekleyerek yorulursunuz"dedi.Cezaevi müdürü iri yari Sivasli dev gibi bir adamdi"bana bak ,dedi"sen onun avukati degilsin,ve senden sorulmadikca bir daha konusmayacaksin"dedi. Said Elci:biz buraya konusmaya geldik,kimse bizi susturamaz cevabini verdi.

Bu defa savci devreye girerek,Said Elci ve arkadaslarina isgüzarlik yaparak,"arkadaslar! biz hepimiz bu vatanin öz evlatlariyizKürdü,Türkü ne fark eder biz kardesiz.ben Bitlis'te bas savcilik görevi bulundum. Benim Ahmet'im orada dogdu. Ahmet'in teni biraz esmerdir,diye ona herkes Kürd diyiyor,der demez Said Elci firsati yakalayip,"evet savci bey"dedi. Senin Ahmed'in Bitlis'te dogmus 3 yil kalmis diye Kürd olmus,biz 3000 yildan beri oradayiz ya bize ne diyecekler,dedi. Aslinda bu anekdotlari yazmamdaki amac yeni kusak insanlarimizin bundan 40 yil önce gerek mahkemelerde,gerek bire bir resmi görevlilere karsi tutarli,bilincli, mizahi ve hicvi cevaplariyla damgasini vurmus,Said Elci,Musa Anter gibi insanlari anmaktir. Said Elci yasaminda kendisine edinmis oldugu fikir ve düsüncenin ana felsefesi "usanmaz kendini insan bilenler halka hizmetten" özdeyisi'nin ta kendisidir.

Bu bölümü'de burada sonlandiriyorum. Dördün'cü ve son bölümde bulusmak üzere,selamlar.

Orhan Zuexpayij












 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

@templatesyard