SEYDA MELLE SELIM'E "DIMILI" Bitlis Ayaklanmasi

SEYDA MELLE SELIM'E "DIMILI" Bitlis Ayaklanmasi

Orhan Zuexpayij

CEBAXCUR'DAN BIR PORTRE SEYDA MELLE SELIM'E "DIMILI"

Thu, 04 October 2007 00:44

BIRINCI BÖLÜM

" Ey Türkler,beni idam edeceksiniz;ediniz. Fakat memleketimizdeki idareden utanmiyormusunuz?Bu kadar yerleri verdiniz,ne kadar yerleri suna buna hibe ettiniz.O vakitki idareyi hepiniz bilirsiniz.Bunda bizim kusurumuz vardir diye söylemiyorsunuz. Ne zarari var Bitlis'i de bize veriniz,ne olur." Melle Selim idam edilmeden evvel dönemin Erzurum mebusu, sonradan Atatürkün yakin calisma olan arkadasi Türkiyedeki ilk Emniyet Genel Müdürlügü teskilatinin kurucusu Mustafa Durak Sakaryali'ya karsi vermis oldugu ifadeden kesitlerdir."(1)

Melle Selim'in yasami dogrusu incelendiginde cok sasaa'li bir yasamdir. Osmanlilarin istibdat veya Ittihat-i Terrak-i diye adlandirilan neu istbdat döneminde hicbir zaman sistem tarafindan evcilestirilmeyen bir Kürd filozofu ve seydasiydi. O dönemin kosullarinda ulusal /dinsel mücadelesini yilmadan sürdürmüstür. Yasami tipki Kürd halki'nin yillardir yasadigi trajedinin ta kendisidir.Benim aslinda bu ani ve portreyi yazmamdaki amac Kürd tarihinde gecen yüzyilin basindaki tarihten bir sayfa olan Bitlis Milli hareketi ve agirlikli olarak Melle Selim'in yasam öyküsü'nün bir tutanagini Kürd halkina sunmaktir. Seyda Melle Selim neden Cebaxcur'dan kalkip Bidlis'deki Gavs-i Hizan-i günümüzde "Inan" ailesi'nin hüküm sürdürdügü alandaki harekete önderlik etmis,sorusuna yazinin iceriginde cevabini bulacaksiniz. Ama siyasi,ulusal ve dinsel cevaplarin disinda kisa bir bilgi sunmak istiyorum.

Melle Selim'in yasadigi dönemde Osmanli yönetimindeki idari yapilanmada Cebaxcur , Bitlis'e bagli Genc "darahini" sancagina bagli bir ilceydi. O dönemlerde Cebaxcur'da tanidigim bazi insanlarin Bidlis'te "Haci Cemal Elci,Ismail Musaoglu" egitimlerini yapttiklarini biliyorum. Yine idari yapilanmadan kaynakli olsa gerek bircok Bidlis kökenli aile devlet görevi veya ticari nedenlerden dolayi halen Cebaxcurda yasadiklarini belirtmek isterim. Cebaxcur vilayet olduktan sonra Bidlis kökenli bazi ailelerin siyasete etkinliklerinden kaynakli olsa gerek Belediye Baskanligi ve mebusluk yapttiklarini "Tevfik Turan,Hakki Artukaslan" hatirlatmak isterim.Yine seceresi Bidlisten gecen Ismet Inönü'nün ailesi olan Kürümogullari ailesinden'de gelip ,Cebaxcur'da halen yasayan ailelerin oldugunu belirtmek isterim.

Melle Selim'in mücadele ve portresini uzun süreden beri düsünüyordum.(2) Cünkü degerli arastirmaci ve tarihci Ali Haydar Koc'un Bitlis ayaklanmasi ile ilgili yazmis oldugu iki makalede agirlikli olarak Basbakanlik Osmanli "BOA" arsivi ve bazi Türk ve Ermeni yazar ve yazili kaynaklari referans gösterek Melle Selim ve Bitlis ayaklanmasi hakkinda sinirli ve aydinlatici bilgiler sunmustur. Bence, Melle Selim ve Bitlis ayaklanmasi hakkinda en detayli bilgileri Osmanli subayi olan, Kürd aydini Ismail Hakki Saweys'in 1993 yilinda Hewlerde yayinlamis oldugu makalede vermis oldugu bilgilerdir. (3)Bu bilgileri sorancadan,kurmanciye ceviren dilbilimcisi ve Kürd aydini Rosan Lezgin'nin tarihimize cok önemli bir hizmet sunmustur. Ayrica bu makaleden önemli kesitleri Molla Selim efendi basligiyla Serhat Bucak tarafindan Türkce yayinlandigini hatirlatmak isterim.(4)

Yine, Mizgin dergisinde Mahmut Hocaoglu'nun yazmis oldugu makalede Ismail Hakki Saweys'den alinti yapmakla beraber,Melle Selim'in siirleri ve ailesi ile ilgili önemli bilgiler sunmaktadir. 4,5 ay evvel Sadiye Telha üzerine yazmis oldugum portre'nin 3.bölümdeki makalemin son paragrafinda siradaki yazacagim portrenin Cebaxcur cevresinden Melle Selim'e dimili'nin oldugunu belirtmistim. Yazimi okuyan bir izleyici'nin yanilmiyorsam Mayis ayinin sonu olsa gerek ROJ TV'deki" portre programinda" bu hafta Melle Selim'in portresi anlatilacak bilgisini bana ulastirildi. Programi izlerken bazi notlar'da aldim. Programin belgeselini hazirlayan yapimci'nin Melle Selim'in "nevin"torunlarindan Nuri Amil,Aydar Kocak ve Melle Bedrettinle röpotajlari degerli Kürd filozofu ve seydasi melle Selim'in yasamini ayrintili bir sekilde anlatmaya calisttilar. Bu anlatimlardan bilinmeyen ve yazilmayan bazi notlar alarak, yazmaya calisacagim.

Son dönemlerde Newroz.com sitesinde Aris Arda'nin Kürdlerle ilgili Rus arsivlerinden derleyerek ceviri yapttigi 1900'lü yillarin basindaki önemli bazi tarihi olgulari aciklamasinda ,Abdurrezak ve Kamil Bedirxanlarin ,Bitlis ayaklanmasi ve Melle Selim'le olan iliskilerine deginmektedir. Melle Selim ve Bitlis ayaklanmasila ilgili o dönemlerde Van'da ikamet eden Said-i Nursi ile görüsen Melle Selim'in yapttigi istisarede neden destek alamadigini ve konu hakkinda bazi bilgilerin kaynagini aydinlatmaya calisacagim.(5) Yukaridaki aciklamalar dikkate alinarak bugüne kadar Melle Selim hakkinda yazilan makaleler,arsiv arastirmalari,meclis tutanaklari ve ROj tv'de yayinlanan belgesel niteligindeki Melle Selim programindaki bilgilerin hepsini derlemeye calisarak cok kapsamli ve zengin bir kompozisyon ortaya cikacagini düsünüyorum.

Zaten, Melle Selim ve Bitlis ayaklanmasiya ilgili Resmi ideolojinin tarafli yazilmis olan devlet arsivleri,dönemin meclis tutanaklari, Türk arastirmacilarinin konu hakkindaki belge ve bilgilerinin tek tarafli degerlendirilmesi yetersiz/eksik ve sagliksiz oldugunu düsünüyorum. Dogruya ulasabilmek icin o dönemde Kürd,Ermeni aydin ve tarihcilerin kaynaklari,(6)Rus arsivlerinden konu hakkinda yapilan ceviriler yazimda önemli bilgi kaynagini olusturmaktadir. Melle Selim'in yasadigi dönemdeki aktif siyasi,ulusal mücadelesi hakkinda ünlü Kürd sairi Cigerxun'da "Hayat Hikayem" kitabinda Kürd'lerin ittifaksizligi,bölünmüslügünü iceren ankdotunu ve Melle Selim'in siirini sunacagim.(7) Melle Selim'in yasam mücadelesi ve portresinin zenginliginin pekismesi ,aile efradindan torunlari'nin ROJ TV'deki söylemleri ile farkli cenahlarin en kapsamli bilgi kaynaklarinin derlendigi bir portre ortaya koymaya calisacagim.

Ummarim-ki eksik , yanlis, bilgi ve belgeler tarafli degerlendirmeler,Kürd veya Türk kaynaklari olsun tesbit edilip,aydinlmasi gerekir,düsüncesindeyim. Benim yazmaya calisttigim'da sözlü ve yazili kaynaklarin derlenip,bir araya getirilmesidir. Sadece Melle Selim ve Bitlis ayaklanmasi degil, yakin dönem tarihimizle ilgili tüm yazili ve sözlü kaynaklarin bir araya getirilmesi gerekir. Bu kaynaklar biraraya getirilip rafine edildikten sonra arastirmaci ve tarihcilerimize saglikli ve inandirici malzeme "bilgi" sunabiliriz. Aksi taktirde Resmi ideoloji'nin toplumumuzun belleklerine angaje ettigi bilim disi, tarafli tarihi bilgilerden kurtulamayiz.

Seyda Melle Selim'e "Dimili" olarak anilan Bitlis ayaklanmasinin lideri'nin ismini Cebaxcurdaki ulusal nitelikli Seyh ve Melle ve aydin kesimin söylemleri ,mücadelesi ve idam edilmeden evvelki durusunu referans aldiklari bir sahsiyettir. Cok iyi hatirliyorum Osmanlilar olsun Cumhuriyet dönemi olsun Kurdistanda uyguladiklari vahset,baski,talan sistemlerine tepki gösteren ulusalci karektere sahip bu guruba mensup insanlar Seyda Melle Selim'in idam edilmeden evvel tüm Kürdlere su cagrisi hala hafizamdadir. Ey Kürdler! Osmanlilar yillarca sizi kullanarak beraber yasadiginiz halklara "Ermeniler v.s",civardaki komsu halklar ve devletlere karsi "Ruslar,Iranlilar"size düsman yaratmaya calisiyorlar. Sunu iyi bilinki ötekilerle "Ermeni,Rus,Acem" bir ittifak yapilirsa illerde belki haklarinizi elde edebilir? ama Osmanlilarin devami olan Türkler asla ve asla haklarinizi elde edemezsiniz. Ey Kürdler düsmanlariniz cok uzaklarda degil-ki silahlariniz onlara karsi dogrultuyorsunuz.Hele,hele asirlarca beraber yasadiginiz Ermeniler hic degiler. O yüzden silahlarinizi onlara karsi kullanacaginiza yanibasinizdaki Osmanlilara "Türklere" karsi kullaniniz.

Kürd aydini Kadri Cemil Pasa'nin (8) Doza Kurdistan kitabinda Bitlis Milli hareketini "dini ve geri" düsüncelerin etkisiyle yapilmis bir hareket olarak degerlendirmesini cok talihsiz ve mesnetsiz olarak göreceksiniz.Tarihe mal olmus kisilerin her söyledigi ve yazdiklari mutlaka dogrudur,diye bir kural yoktur. Yazilan ve söylenen bilgilerin dogrulugu olgulara,tarihi belegelere dayanmasi gerekir. Kadri Cemil Pasa bu tesbiti hangi kosullarda,neden ve nicin söylediginin bilmiyorum. Ama Melle Selim'in portresile ilgili yazili ve sözlü kaynaklari okudukca hareketin ulusal karekterini net göreceksiniz. Melle Selim ve Bidlis Kürt hareketi'nin detaylarina girmeden, derledigim kaynaklar ve yazinin genel profilini cizmek istedim. Ikinci bölümde görüsmek üzere,selamlar.

Orhan Zuexpayij(Devam edecek)

DIP NOTLAR; KAYNAKLAR
-----------------------------------------------

1-Ali Haydar Koc'un Bitlis Kürt Milli Hareketi baslikli iki makalesi Dema Nu
dergisi.

2- Hasan Yildiz'in Sevr-Lozan-Musul ücgeni kitabi,

3-Tahsin Sever'in Peyama azadi sitesindeki I.Hakki Saweys'in portresi ile ilgili
makalesi.
Not : I.Hakki Saweys'in oglu Dr.Roj Nuri Saweys Kürdlerin listesinden Irak
Basbakan yardimcisiydi.Diger oglu Dr Dlear halen Güney Kurdistanda Hewler
üniversitesinde ögretim görevlisidir.
4-Serhat Bucak'in 18-25 Eylül'de Yeni özgür politikada yazilari.

5-Risale-i Nur'un sorularla ilgili bölümünde Bitlis ayaklanmasiyla ilgili
bölümündeki söylemler.

6-Aris Arda'nin Newroz com internet sitesindeki belgesel niteligindeki
Sovyet arsivlerinden derledigi Kürdlerle ilgili belgeler.

7-Cigerxunun Hayat hikayem adli eseri.

8-Kadri Cemil Pasa'nin "Zinar Silopi" Doza Kurdistan kitabi. 


++++++++++++++++

SEYDA" MELLE SELIM'E DIMILI IKINCI BÖLÜM

Cebaxcurdan bir portre "SEYDA" Melle Selim

Sat, 20 October 2007 23:24

IKINCI BÖLÜM

CEBAXCURDAN BIR PORTRE "SEYDA" MELLE SELIM'E DIMILI

"Kisa vadede tarih galip gelenler tarafindan yazilabilir. Ama uzun vadede tarihsel kavrayistaki kazanimlar yenilenlerden gelmistir."
Eric hobsbaum/Ingiliz tarihci ve yazar

Yukaridaki sözlerin sahibi Eric Hobsbaum yahudi kökenli tarihci ve yazardir. Yahudi kökenli bu akademisyen Misir'in Iskenderiye kentinde dogmustur.Irklar ve Milliyetcilik üzerindeki calismalari en agirliklisi olandir. Yazar ayni zamanda Marksist gelenekten gelmistir. Kendisinin yasamindaki calismalari ve mücadelesi agirlikli konusu aidiyet bagi, Yahudilik inanci olmasindan kaynakli olsa gerek, mensup oldugu inancin insanlarinin özellikle yasamis oldugu trajediler üzerinde yogunlasmistir. Akademik calismasi ve mücadelesi sonucunda yukarida söylemis oldugu sözlerin günümüzde Kürdlerin yasaminda da emsal alinmasi gerekir. Zaten Kürdler bu sözün dogrulugunu ve hakliliginin mücadelesini vererek kendi tarihini yazmaya baslayarak,kimligini 80 yildir inkar edenlere kabul ettirmisler. Resmi Ideolojinin ana kurumlarindan Türk Tarih Kurumu baskani'nin Kürdler ve Ermeniler hakkindaki ön yargili ve bilim disi söylemleri paronayak yaklasimin disa vurumu degilmidir?

Tarihi kim yazar? Tarihi cogunlikla "kazananlar" yazar. mesela "Atatürk" Nutuk,kazananin tarihidir. Tarihcilerin saptirmalari,okuyucunun ideolojik bakis acisi bir yana,sistemin de resmi tarih tezleri vardir. Ve bu tarih tezleri alabildigince carpik,gercekleri gizleyen uydurma senaryolardir. Örnegin Atatürk'ün nutuku'nu okudugunuzda Lozan süreci olsun, Erzurum ve Sivas kongrelerinde destek gördügü bazi Kürd aga ve beyleriyle iliskiye gecerken ve destek görürken can,dost ve yoldas kavramlarini kullaniyor. Hatta ,Atatürk hatiratinda Mutkili Haci Musa Bey'den ustadim diye bahseder. Cumhuriyeti kurduktan sonrada destek gördügü bu kesimleri zavalli,cahil,hain olarak nutukta bahseder. Örnegin Hasan Hayri,Xoyti asiret reisleri Nuh ve Haci Musa Bey,Naksi Seyhi Feyzi Bey,Cemi'le Ceto'yu verebiliriz. Seyda Melle Selim üzerine son döneme kadar portrede de dikkatinizi belki ceken en fazla yazili kaynaklar resmi kaynaklardir. Örnegin "BOA" Basbakanlik Osmanli arsivleri,meclis tutanaklari,dönemin yöneticilerinin yazmis oldugu hatiratlar son döneme kadar tartisilan ve konusulan kaynaklardir.

Yakin dönemde Kürd aydin ve yazarlarinin yasamin her alaninda akademik ve bilimsel calismalari cok yogun oldugunu görebiliyoruz. Baska konulara ve detaylara girmeye gerek yoktur. Örnegin Melle Selim'in portresini yazarken en cok Kürd kanaklarindan yararlaniyorum. Roj Tv,Mizgin dergisi,Ismail Hakki Saweys,Risale-i Nur,arastirmaci ve Tarihci A.Haydar Koc'un 2.makalesi tesbit ettiklerimden bazilaridir. Düsünebiliyormusunuz? bundan 20 yil evvel Kürdlerin kendi tarihlerine iliskin belli konularda cok sinirli kaynak ve bilgilere sahipttiler. Günümüzde diyebilirim-ki? her konuda yeterli olmasa bile bilinmiyen kaynaklari aciga cikarma cabasi icindeler. Ismail Hakki Saweys'in Melle Selim'in yasam hikayesini ancak 2003 yilinda Hewler'de yazildigini ögrenebiliyoruz. Melle Selim'in yasam mücadelesi hakkinda Kürd medyasinda cikan yazilardan sonra ROJ TV'de hazirlanan belgesel niteligindeki programa ailesinden kisilerin katilip,bugüne kadar bilinmeyenleri ortaya cikarmasi cok önemli gelismelerdir.

Bu gelismeler son dönemlerde Kürdlerde sadece tarihte degil, toplumsal yapinin her alaninda müzik,resim,tiyatro,sinema,dil ve edebiyat alaninda olagan hiziyla devam etmektedir. Kürdler degerli bilim adami Ismail Besikci'nin dedigi gibi kendi tarihini yaziyor. "Bir ulus icin en büyük felaket,o ulusun tarihinin baskalari tarafindan ,hasimlari tarafindan yazilmis olmasidir."Maalesef Kürdler bu süreci Cumhuriyetin kurulusundan itibaren son dönemlere kadar en acimasizca yasadilar. Melle Selim'le ilgili farkli cenahlarin yani zit kaynaklari derleyerek sunmak cok karmasik bir is oldugunu biliyorum. Cünkü neyin dogru,neyin yanlis oldugunu cözmek hic kolay degildir. O yüzden sözlü ve yazili kaynaklari imkan dahilinde detayli bir sekilde sunmaya calisiyorum. Farkli görüsler karsilastirmali,ayrintilarda önemsenmelidir.

Tarihin yazili kaynaklari incelenirken Sosyolojik olgular,dönemin siyasi haritasi,ekonomik düzen dikkate alinmalidir. Hatiratlara bakilmali. Cogu kisiler tarih okumalarinda hatiratlara güvenmez bulur ki bu dogrudur. Cünkü hatiratlar cogunlukla kisinin kendini temize cikarma cabasidir. Ama hatiratlarda bazen gözden kacan kücük ayrintilarda ,ayni dönemin baska hatiratlarindan alinacak kücük parcalarla birlikte bize ,hic tahmin edilmeyecek karanliklara dair ipuclari verdigini,bu yazida göreceksiniz.Tarih bilimi hakkinda en cok spekülasyon yapilan bir daldir. Melle Selim'in Bitlis hareketindeki yasanan olaylarda aktif olarak yer alan kisilerle ortak ideallerini/aidiyetlerini,eylemlerini ya da niyetlerini bilmek ,tahmin etmeye calismak ,olup bitenleri daha dogru okuyabilmemize yarar. Bunlari yaparken; Tarihimizi dogru biliyormuyuz? Ögrendiklerimizden ne kadari ezber,ne kadari kurgu,ne kadari dogru? bu sorulara cevap aramaliyiz?

Melle Selimin yasam öyküsü
==================================================- ========== ====

Melle Selim'e dimili 1850 yilinda Cebaxcur/Kanires'in Azizan köyünde dünya'ya gelmistir. Aslen bu köyden degildir. Babasi'nin ismi Mahmut,dedesinin ismi Mehmet büyük dedesinin ismi Diyawdir. Melle Selim'in ailesi aslen Darahini "Genc" ilcesinin Sine köyündendir. Bu köy Genc ilcesinin zikte mintikasina olup,Türkcelestirilen ismi "Balgöze" dir. Halen bu köyde akrabalari oturmaktadirlar. Babasi Melle Mahmud'da din adamidir. Melle Selim'in yakin akrabalari halen Kanires ilcesinin Kalencik ve Boran köyünde ikamet etmektedirler.Ailesinin ülkedeki lakabi "Qey Seyde Qelencux" Kalencikli Seyda'nin ailesi olarak anilir. Ailenin yakin akrabalari olan Haci Tevfik Qey Seyde,kardesi Fehmi ve cocuklari Melle Burhanettin halen Kalencik ve Boran köyünde ikamet etmektedirler.

Seyda Melle Selim ilk dini egitimini babasindan alir. Kurdistandaki diger feqiler gibi kendiside Kurdistanin muhtelif yerlerinde gezerek medrese egitimini alir. Egitimini gelistirmek icin o dönemde oldugu gibi günümüzde de Islami egitim acisindan meshur El-Ezher medresesine gidip, torunlarinin anlatimina göre Misir'da 6 yil kalarak arastirma ve egitimini tamamlayarak,icazet derecesine burada ulasir. Ezizan "Suduragi" köyüne geri dönen Seyda Melle Selim ikamet ettigi köye yakin olan Qalencik köyüne gidip yerlesip,bir medrese kurar. Medresede 60 talebesi "feqi" bulunmaktaydi. Kisa sürede medresesi bölgede ünlenir. Bulundugu köy medresenin ihtiyacini, Seyda'nin arzularini karsilayamaz. Seyda yönünü o dönemlerde Istanbul'a verip,calismalarini burada sürdürmek ister. O dönemlerde gerek Osmanli padisahi,gerekse Seyhüislam kurumundan "dinayet isleri"birsey cikmayacagini anlayinca yönünü Iran'a verir.Ayetullah kurumunun kutsal kenti Kum sehirine gider. Yaklasik 4 yil Kum kenti medreselerinde hocalik yapar.

Seyda Melle Selim Osmanlilar ile Iran sahi arasinda bir fark olmadigini görüp,tekrar köyüne "Qalencuk" döner. O dönemlerde Bidlis'in Hizan ilcesinde Naksibendi tarikatinin bölgedeki meshur Gavs-i Hizan namiyla anilan Seyyid Sibgatullah El-Arvasi ailesine ait medreseye gidip,onlara halife olur. Seyh Sigbatullah ve oglu Celalettin ölümleriyle Gavs-i Hizan ailesinin yönetimini Seyyid Ali'nin eline gecer. Melle Selim hem Seyyid Ali,hem Seyh Sahabettin'in hocasiydi. Kürd aydini I.Hakki Saweys'in anlatimlarina göre Melle Selim Kurdistan'nin özerikligi icin yapttigi propoganda calismalarindan dolayi Osmanli Sultani 2.Abdulhamid tarafindan cikarilan bir fermanla 1894 yilinda Mutkili Haci Musa ve Seyyid Abdulkadir Nehri'le beraber Hicaza sürgüne gönderilir. Hicaza giden Kürdlerle toplantilar yapilarak Kürdlerin Osmanli devletinden ayrilmalari icin karar alirlar. 1896 yilinda cikarilan af fermaniyla her üc Kürd ileri geleni ve diger Kürdler memleketlerine dönerler.

Kürd aydini I.Hakki Saweys'in makalesinde Seyda Melle Selim,Haci Musa Bey ve Seyyid Abdulkadir'in Hicaz'a Sultan Abdulhamid tarafindan 1894 yilinda sürgün gerekcesini Kurdistan özerikligile ilgili propagandaya dayandirmaktadir. Oysaki ,Seyyid Abdulkadir'in yasam öyküsünü inceledigimizde 1880 yilinda babasi Seyh Ubeydullah'la beraber ayaklanma sonrasi Taife sürgüne gönderiliyor. Babasi 1882 yilinda vefat edince 1908 yilina 2.Mesrutiyetin ilaniyla memleketi Van ve Hakkariye yerlesmesi yasaklaniyor(1). Seyyid Abdulkadir belirtilen tarihte zaten sürgündedir.Osmanli Sultani tarafindan Istanbul'a adetta mecburi iskana tabi tutuluyor.Yine, Mutkili Haci Musa Bey'in sürgüne gönederilmesi nedenin Ermeni kizi Gülo olayiyla ilgilidir. Naci Kutlay Özgür Gündem gazetesinde Haci Musa Bey'in yapmis oldugu bu olayla ilgili önemli anekdotlar sunmaktadir. Naci Kutlayi teyid eden baska bir makalede Ragip Zarakolu tarafindan Betnahrin info sitesinde döneme taniklik yapan Ermeni sahislarin vermis oldugu bilgilerden anekdotlar sunmaktadir(2). Tarihimizde yasanan olaylar ve olgulari yerli,yerine oturtmak gerekir,düsüncesindeyim. Bu (3) Kürd sahsiyetinin sürgün oldugu tarihle,I.Hakki Saweysin yasadigi dönemler birbirine tekabül etmedigi icin,makalede yazdigi bilgileri hangi kaynaklara dayandigini irdelemek gerekir.

Benim amacim tarihimizde yasanan bu olaylari rafine etmektir. Ancak I. Hakki Saweys bahsettigi Seyyid Abdulkadir,Haci Musa Bey Kürd ulusal mücadelesinde önemli bedeller ödeyen aile gelenekleri vardir. Bu iki Kürd aristokratinin yasami dönemsel olarak tutarli olmasada Türk devletinin gazabindan kurtulmayarak Seyyid Abdulkadir Diyarbekirde Seyh Said hareketinden dolayi idam edildi. Mutkili Haci Musa Bey'de gerek Lozan,gerekse Seyh Said hareketinde vermis oldugu tavizler kendisini sürgünden kurtarmamistir. Haci Musa Bey ömrünün son döneminde sürgünden 90 yas'in üstünde olmasina ragmen Kör Hüseyin Pasa'la beraber Suriye ve Irak Kürdistanina giderek yasamini orada noktalamistir. Haci Musa Bey ve Kör Hüseyin Pasa'nin aile efradinin sürgündeki yasadiklari trajedi Kurdistan tarihinde bir kara leke olarak anilmaktadir.

Melle Selim'in yasaminda bahsedilen bu sürgün olayina dogrusu biraz aciklik getirmek,zorunlulugunu kendimde hisettim. I. Hakki Saweys'in bahsettigi gibi Melle Selim Hicaz'da 2 yil sürgünde kalmistir. Önümüzdeki bölümde Seyda'nin yasaminin agirlikli bölümünü vermis oldugu Kürd ulusal mücadesinden bir sayfa olan Bidlis ayaklanmasi sürecindeki siyasi, diplomatik ve sehadetiyle ilgili yazilan ve söylenenleri aktarmaya calisacagim. Saaygilarimla,

Orhan Zuexpayij

****************



GÜNAY ASLAN: Cemil Amil

Gizlilik içinde çalışmalarına devam eder. Gerillaların geçişlerine öncülük eder. Günlerden bir gün geçirdiği grupların içinde PKK’nin öncü kadrolarından Cemil Bayık da vardır! Bayık’ın sınırdan ilk geçişini sağlayan da Cemil Amil’dir.

Bir Milis hikayesi ve bir direniş destanı: Cemil Amil, Bingöl ili Karlıova ilçesine bağlı Kalencik Köyü’nden… Yurtsever bir aileden geliyor. Osmanlı’ya karşı başlatılmış Hizan İsyanı’nın lideri Mollo Selim’in torunudur! Aile hem Hizan isyanına öncülük etmiş hem de Şeyh Sait İsyanı‘na destek vermiş. Ailesinin bir kısmı isyanlarda katledilmiş, bir kısmı da sürgünlere gönderilmiş!
Cemil, sürgüne gönderilmiş ailenin bir bireyi olarak 1942 yılında dünyaya geliyor. Beş kız, beş de erkek kardeşi olan Cemil, cesur, atılgan, yerinde duramayan bir kişiliğe sahiptir. Bu yüzden genç yaşında Kürdistan’ı bölen sınırları kevgire çevirmiştir. Kuzeyden güneye, doğudan batıya Kürdistan’ı yıllarca kaçak olarak gidip gelmiştir. Kürdistan gezileri ondaki yurtsever duyguları daha bir geliştirmiş, ulusal bilincini ilerletmiş ve güçlendirmiştir. Güneye gittiği her defasında Molla Mustafa Barzani’yi ziyaret etmiş, peşmergelerle birlikte bazı günler geçirmiş, kendini geliştirdiği gibi, önemli ilişkiler de elde etmiştir.
Genç yaşında bütün sınır geçişlerini neredeyse ezbere bilen Cemil, babasının vefatının ardından yerleşik hayata geçer. Ailenin dağılmaması için aileye önderlik etmeye karar verir. Tam da o günlerde vefat eden Tevfik amcasının eşi, Cibran aşiretinden Hanım Ugur’la evlenir. Hanım’ın yetim kalmış, üçü kız, biri erkek dört amca çocuğunu da yanına alır. Amcasının eşiyle olan evliliğinden de Hülya, Nuran, Munteha adında üç kız, Murat ve Medeni adında iki de erkek çocuğu olur.
Cemil Amil, aile ilişkilerini yoluna koyduktan sonra kendini yeniden sınırlara vurur. Yeniden yollara düşer. Yeniden kuzeyden güneye, doğudan batıya gider, gelir. Gidip geldiği her defasında aile bireylerine ve akrabalarına her küçük armağanlar ve elbette kaçak çay getirir.
İşte yıllar süren bu yolculukların birinde Kürdistan dağlarında mücadeleye başlamış PKK gruplarıyla karşılaşır. Onlarla kısa sürede kaynaşır. Onlarla dost olur, milislik görevleri üstlenir. Ancak bu sırrını kimseye söylemez. Sadece köyde imamlık yapan ağabeyi Mele Burhanettin’le paylaşır.
Gizlilik içinde çalışmalarına devam eder. Gerillaların geçişlerine öncülük eder.
Günlerden bir gün geçirdiği grupların içinde PKK’nin öncü kadrolarından Cemil Bayık da vardır! Bayık’ın sınırdan ilk geçişini sağlayan da Cemil Amil’dir.
Yıl 1987. Aylardan mart. Kürdistan’da bahar başlıyor. Mücadele Newroz çiçekleri açıyor. O kutlu günlerin birinde Amed ili Kulp ilçesine bağlı Hamza Köyü kırsalında operasyona çıkmış askerler tarafından kuşatılırlar.
Cemil Amil, gerillaları geçecekleri geçitlere kadar ulaştırır ve onlara ‘siz gidin ben onları oyalarım’ der. Operasyon timine gerilla deyimiyle ‘görüntü verir’: Bunun üzerine askerlerle korucular Cemil’in peşine düşerler. Gerilla grubu fire vermeden yolunda devam eder.
Birkaç saatlik bir kovalamacadan sonra asker ve korucular Cemil Amil’i yakalarlar ve sorguya alırlar. Ancak ağzını açmaz, onlara bir tek laf etmez. Bunun üzerine Amed’e götürürler. Orada ağır işkencelerden geçirilir. İşkencede destansı bir direniş sergiler. Canını verir ancak, devlete herhangi bir bilgi vermez.
Daha sonra kanlı cesedi ailesine teslim edilir. Devlet bölgede tam bir terör estirmektedir. Anne korkutulur. Cemil Amil’in çocuklarına babalarının işkencede değil, trafik kazasında öldüğünü söyler.
Ancak, konu komşu, herkes gerçek durumu bilmektedir. O günleri yaşayan ve o gün 6 yaşında olan, şimdi 30’un aşmış Murat, o günü hiç unutmamıştır. ‘Arkadaşlarım babanı devlet öldürdü diyordu ancak, annem  trafik kazası diyor, ağlıyor, ağıtlar yakıyordu’ diyor.
Anne çaresizlik içinde yıllarca ağlıyor, ağıtlar yakıyor, yarasını ağlayarak sağalmaya çalışıyor...
Babasız büyümüş Murat, zamanla babasının gerçek hikayesini öğreniyor. Cemil Amil’in ölümün kol gezdiği mücadele yıllarında gerillaya milislik yaptığını ve hayatını bu yönde feda ettiğini biliyor.
Babasız kalmanın acısını yaşasa da babasından ve yaptıklarından gurur duyuyor...
















1 yorum:

  1. seyda i melle selim hacyanlı seyda i melle feyzullah efendiden icazet almış bilginiz olsun

    YanıtlaSil

@templatesyard